Tuesday, August 28, 2012

Büyük Beden Abiye Elbiseler




Büyük beden abiye kıyafetler günümüzde her tasarımcının kreasyonun da rahatlıkla bulunan tasarımlardır. Eski dönemde büyük beden kıyafet bulamayan hanımlar genelde kendileri dikerken bu gün her mağazada ve vitrinde büyük beden şıklığı ve senenin moda trendlerin de elbiseler görmekteyiz.






Büyük beden abiye elbiselerde her şey düşünülmüştür. Bedenin alt kısmı, üst kısmından daha kilolu ise bele oturan ve belden bollaşan kıyafetler, üst kısmı fazla alt kısmı ince ise, V yakalar ve dar etekler dikkat çekicidir. Büyük beden abiye elbiselerde hakim renk daima siyah olsa da, bu yıl mavi, sarı, yeşil, turuncu, mor gibi tonlarda dikkat çekmektedir. Genelde büyük beden abiye elbiselerde desenli kumaşlar pek kullanılmaz fakat hep ince ve dökümlü kumaşlar tercih edilir. Şifon, ipekliler, saten gibi dökümlü kumaşlar sayesinde vücuttaki fazlalıklar kapatılmakta ve daha zarif bir görsellik yaratılmaktadır. Büyük beden abiyelerde bu yıl çok fazla görünen, taşlar ve pul payet işlemeler sayesinde gece şıklığının görkemi yaratılmaktadır.






işte modeller






































Beğendiyseniz Paylaşın

Bu yazı Kıyafetler - Elbiseler kategorisine, abiyeler, büyük beden abiye elbiseler, büyük beden abiye modelleri, büyük beden abiyeler etiketleri ile webmakale tarafından yazılmıştır. yer imlerinize ekleyin.

Büyük Beden Abiye Elbiseler

Monday, August 27, 2012

Çocuklarda Diş Çürümesi Yavaşlatılabilir






Çocuklar şeker, çikolata gibi ürünleri tüketmede ve dişlerinin bakımında yetişkinler kadar dikkatli olamadıkları için dişleri daha çabuk çürüyor.

Çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen soğuk-sıcak hassasiyeti ve hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında fark edemiyor ve ancak dayanılamayacak kadar ağrı hissettiklerinde durumu fark ediyor. Dolayısıyla diş çürümesini engellemede geç kalınmış olabiliyor. Uzmanlar bu durumda çocuğun süt dişlerinin çürümesini engelleyecek ya da yavaşlatacak bir tedavi olan ‘Fissür Örtücüler’ yöntemini öneriyor. Azı dişlerin çiğneme yüzeyindeki küçük çukurcuklarına Fissür deniyor. Yiyecek artıkları ve bakteriler bu girintilere yerleşip dişlerin çürümesine sebep oluyor.

Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemeyen çocukların dişlerinin üzerindeki girinti ve çıkıntıları rahatlıkla temizleyemediğine dikkat çekiyor. Kışlaoğlu, “Arka dişler üzerindeki bu oluklara uygulanan fissür örtücüler, diş minesine yapışarak çürük oluşumunu engelliyor. Beyaz, şeffaf, sıvı ve plastik esaslı maddeler olan fissür örtücülerin akışkan kıvamı diş oluklarına tamamen tutunmasını sağlıyor. Bu bölgeleri tıkayarak yiyecek artıkları ve bakterilerin yapışmasını engelliyor.” diyor. Fissür örtücülerin zaman içinde aşınsa da diş yüzeyinde uzun süre kalabildiğini dile getiren Kışlaoğlu, “Fissür Örtücüler düştükten sonra bile uygulama yapılan dişler çürümeye karşı diğer dişlerden daha dirençlidirler. Eğer düştükten sonra 6 ay içerisinde tekrar uygulanırsa çürüğe karşı koruma da devam eder. Bu uygulama yapıldıktan sonra da dişlerin düzenli fırçalanması ve çocukların rutin olarak diş hekimi kontrollerine götürülmesi gerekir.” ifadelerini kullanıyor.




Kaynak: Zaman

Saturday, August 25, 2012

Pratik Biskivili Pasta Tarifi







Pratik Biskivili Pasta Tarifi Pratik Biskivili Pasta Nasıl Yapılır Tarifi, Pratik Biskivili Pasta Tarifleri, Kolay Biskivili Pasta,  Basit Biskivili Pasta Tarifi,  Biskivili Pasta Yapmak,  Biskivili Pastalar, Yemek Tarifleri, Pastalar, Pasta Çeşitleri, Oktay Usta Tarifleri. 











Pratik Biskivili Pasta Tarifi






Malzemeleri








  • 3 yemek kaşığı sana klasik yağı






  • 1 tane krem şanti






  • 1 çay kaşığı kakao






  • 1 Kg. süt






  • 2 paket kakaolu biskuvi






  • 100 gram fındık











Yapılışı






Biküvileri ufak ufak kırın. Diğer tarafta krem şanti ve soğuk sütü çırpın. 






İçine kakao ve sana yagını eritin koyun ve dövülmüş fındık koyun. 






Bisküviler ve bu karışımı kaşıkla düzelterek, altına naylon torba döşenmiş bir kalıba boşaltın. 






Buzlukta 2 saat bekletin. 






Hafifçe donmaya başlayınca ters çevirin ve servis yapın.








Friday, August 24, 2012

Abiye

Moda Haberleri

Ağustos 23, 2012




Aşk-ı memnu dizisinde giydiği elbislerle kendisinden söz ettiren Beren Saat yeni bir modanın öncüsü olmaya aday olmuş oldu. Hem günlük hayatta hemde dizilerde giydiği elbisler, takılar, ayakkabıların resimleri burda

Read More »

Moda Haberleri

Ağustos 23, 2012




Yeni genç kızların takip ettiği ünlülerden HAZAL KAYA modası ve Hazal Kaya nın giydiği elbiseler. Güzelliğiyle göz dolduran hazal kaya elbiselerini size sunuyoruz

Read More »

Moda Haberleri

Ağustos 22, 2012




Acne 2012 – 2013 Koleksiyonuda kulandığı baskı desenli kumaşlar kulanarak, Flok baskılı elbise ve tuniklerle işlemeli ceket ve pantalonlar deri elbise keten pantalon vual gömlekleri ile Acne 2012-2013 koleksiyonu sade ve şık bir koleksiyon imzasını

Read More »

Moda Haberleri

Ağustos 21, 2012




Merhaba Ziyaretci, Şuan gezmekte olduğunuz www.modahaberim.com sitesi sizlere yeni moda haberleri ve yeni trendlerden haber vermek için kurulmuştur. Yanıltıcı ve aldatıcı bir site olmamaksızın herkesin bilmek istediği fakat takip edemediği moda ve trendi sizlere

Read More »

Thursday, August 23, 2012

Canlı Cilt İçin Öneriler

Cilt esnekliği için C vitamini, saç beyazlamasına karşı çinko, sağlıklı tırnaklar ve parlak saçlara sahip olmak için salatalık ve domateste bulunan silika. Cilt güzelliğinizin anahtarı sağlıklı beslenmek. Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Ayfer Aydın cildinize, saçlarınıza, tırnaklarınıza ve gözlerinize canlılık katabilmenin için önerileri sıraladı. Dış görüntümüz iç sağlığımızın aynasıdır ve yediğimiz gıdalar da dış görünüşümüzü önemli ölçüde etkiler. Cildimiz yalnızca vücudumuzu kaplamaz aynı zamanda vücudumuzun önemli ve en büyük parçasıdır; yediklerimizden doğrudan etkilenir.

Yiyip içtiğimiz herşey, meyveler ve sebzeler cilt sağlığımız için büyük önem taşır. İşlenmiş ve katkı maddeleri içeren hazır gıdalar, tütsülenmiş etler, dondurucuda bekletilmiş hazır yiyecekler son derece sağlıksızdır. Su, cildiniz için hayattır Cildimiz önemli bir toksin atma yoludur. Vücudumuz yabancı maddelerle, zararlı atıklarla dolduğunda diğer boşaltım kanalları zorlanır ve vücudumuz bu atıkları cildimiz yoluyla, ter ile dışarı atmaya çalışır. Bu durum da ciltte çeşitli hastalıkların baş göstermesine neden olabilir.

Yaşla birlikte deri giderek nem oranını ve esnekliğini kaybeder. Bunu çok ucuz ve çok sağlıklı bir şekilde çözecek tek şey bol su içmektir. Bol su içmekle derinin hem nem oranı artar hem de su yolu ile çok sayıda toksin atılarak cildimiz parlak, diri ve genç kalır. Günde an az iki litre su içerek hücreleri temizlemek, dolgunlaştırmak ve kırışıklıkları azaltmak mümkündür.

Kahve, çay ve meyve suyu gibi farklı sıvı gıdalar tüketmek cildin su ihtiyacını karşılamaz. Alkol almayın, kahve ve soda içmeyin çünkü bunlar idrar söktürücüdür ve su kaybına neden olurlar. Taze bir cilt için taze meyve sebze

Canlı ve ışıltılı görünümlü bir cilt için bol miktarda çiğ meyve, sebze ve bunların sularını tüketmek gerekir. Çünkü bu besinler pişirildiklerinde zarar görür ve faydalı özelliklerini kaybeder. Bu besinlerin içerdiği yüksek miktarda sıvı da vücuda alınan suyu destekler. Çiğ sebze ve meyvelerin ağırlıklı olduğu bir beslenme düzeni; cildi korur, yeniler, esnekliğini sağlar ve sağlıklı bir ışıltı verir. Kabuklu çiğ yemişler ve tohumları tüketmek de son derece faydalıdır. Unutmamak gerekir ki; bunlar ısıya duyarlıdır ve pişirildiklerinde hücrelere fayda sağlayacak pek çok özelliklerini kaybederler.

Cildiniz İçin Yapabilecekleriniz

Cildini bir tabloyu saklar gibi muhafaza etmek kolay bir iş değil. Kırışıklıklar, güneşin zararlı ışınları, kuruluk, tahriş ve istenmeyen tüylere karşı sürekli savaşmalısın. İyi haber hayat boyunca 1000 kere yeni cilt katmanı üretiyor olman. Böylece cildinin pürüzsüz ve parlak olabilmesi için eline birçok şans geçmiş oluyor. Sana yardımcı olmak için yapılan son araştırmaları inceledik, birçok dermatoloji uzmanı ile görüştük. Sonuç olarak ortaya 25 mükemmel ipucu çıktı.

Boşver gitsin Eğer kullandığın bakım ürünleri cildine iyi gelmiyorsa boş yere para harcıyorsun demektir. “Bir ürünün aktif bileşenlerinin yararlarına kendini hapsederek o nemlendiricinin peşinden koşma” diyor Amerikan Kozmetik Dermatoloji ve Estetik Cerrahi Uzmanları Birliği Başkanı Ranella Hirsch. Yumuşak ve esnek bir cilt için, hiyaluronik asit veya gliserin içeren losyon kullanmalısın.

Cildiniz İçin Neler Yapabilirsiniz

Kırmızıdan yana ol Yakın zamanda İngilizler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, günde beş çorba kaşığı domates püresi yiyen denekler, yemeyenlere oranla daha hafif güneş yanıklarına maruz kaldı. Araştırmacılara göre domateste bulunan doğal ve güçlü bir antioksidan olan likopen, kalkan görevi yaparak bizi güneşten koruyor (İpucu: Domatesleri pişirmek vücut tarafından besleyici maddelerin daha kolay emilmesini sağlar). Favori domatesli yemeğinden yemen için güzel bir neden daha sunuyoruz ancak bu, SPF korumalı kremini bırakabileceğin anlamına gelmiyor.

Sakinleştirici hap al Daha fazla endişelenmen anlamına gelmiyor ancak stres gerçekten cilt rengini bozabiliyor. İngiltere’deki Manchester Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, denekleri, birçoğumuz için yapılması çok zor olan bir stres testine tabi tutmuş: Seyirci önünde konuşma yapmak. Konuşma öncesinde ve sonrasında, katılımcıların kalçalarından deri örnekleri alınmış ve hücresel faaliyetler karşılaştırılmış. Gergin ciltteki bağışıklık sistemi düzenleyici hücrelerde, yüzde 16,4 oranında düşüş saptanmış. Diğer bir araştırmada ise stresin akneleri kötüleştirdiği kanıtlandı. Cildini her PowerPoint sunumundan koruyamazsın. Eğer çok baskı altında hissediyorsan, cildine daha çok özen göstermelisin.

Kızartmaları unut Bir grup araştırmacı, 12 hafta boyunca akneli cilde sahip 23 kişiyi yüksek protein-düşük glisemik indeks diyetine tabi tuttu. Sonucu tahmin et bakalım. Ciltlerindeki akne sorunu çok daha iyiye gitti. Deneklerin yüzde 22’sinde daha az lekelenme görüldü. Yüksek-karbonhidrat diyeti uygulayanlarda ise bu oran yüzde 14’te kaldı (Bonus: Düşük-karbonhidrat diyeti uygulayanların hepsi kilo verdi!). Araştırmacılar kilo kaybının mı yoksa diyetsel değişikliğin mi buna yardımcı olduğunu kesin söyleyemese de, görünen o ki beslenme, cilt yapısında çok önemli bir rol oynuyor. Yağsız proteinden bol bol tüketirken, yüksek glisemik indeksli besinleri azalt (örneğin nişastalı kızartmalar ve şekerlemeler).

Duş en yakın arkadaşın olsun “Terlediğimiz zaman vücut daha fazla sebum (yağlı gözenek-tıkayıcı salgı) üretir”, diyor Dermatoloji Uzmanı Audrey Kunin. Öğle vakti yapılan bir antrenmandan sonra sakın duştan kaçmaya çalışma. Bakteriler ter ve yağdan beslenmeye bayılır. Eğer duş almazsan onlara eşsiz bir ziyafet sunmuş olursun. Terlemeye neden olan her etkinlikten sonra kendini soğuk su ve yağ-temizleyici glikolik ya da salisilik asit içeren bir duş jeline teslim et. Biz Fa’nın “White Tea and Bamboo” duş jelini öneriyoruz.

Boşa para harcama Mükemmel Cildin Yeni Bilimi kitabının yazarı Fotobiyoloji Uzmanı Daniel B.Yarosh’a göre: “Süslü püslü bileşenlerden oluşan pahalı yüz temizleyicilerine servet harcamaya gerek yok. Onlar bir dakikadan daha az süre cildinde kalıyor ve bu kadar kısa süre içinde doğru düzgün çalışmaları mümkün değil.” Bazı fiyatı yüksek temizleyiciler, cilt yüzeyinde tahrişe neden olabiliyor. İşe ucuz yüz temizleyicilerini deneyerek başla. Her ikisinin de kir, yağ ve ölü deri hücrelerini cildin doğal yağ dengesini bozmadan temizlediğini göreceksin.

Dudaklarını koru UV ışınlarına karşı koruyucu içeren dudak kreminden bahsediyoruz, koyu kırmızı ve yapış yapış dudak parlatıcısından değil. Dudaklar, göz çevresi ve göğsün üst bölümü gibi vücuttaki en ince deri tabakasına sahiptir. Dolayısıyla ekstra korumaya ihtiyacı duyar. Amerikan Dermatolojik Cerrahi Birliği’nin yaptığı bir araştırmada katılımcıların sadece yüzde 47’sinin UV koruyucu içeren dudak kremi kullandığını saptamış. Bu kötü haber çünkü Teksas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi Dermatoloji uzmanlarından Erin Welch’e göre dudaklardan kaynaklanan cilt kanseri tipi yayılma riski en yüksek olanı. Blistex gibi UV koruyucu içeren bir dudak kremi kullanarak dudaklarını korumalısın.

Çıtırdat Organik ürünler satan bir markete giderek alışveriş sepetini araştırmalarla cildi koruyup yeniden yapılandırdığı kanıtlanmış meyve ve sebzelerle doldurabilirsin. Her gün A ve C vitaminleri (her ikisi de antioksidan özelliği taşır) içeren yiyecekleri tüketmeye çalış. Özellikle seçmeni tavsiye ettiklerimiz: Lifli yeşillikler, turunçgiller (özellikle portakal), böğürtlen, çilek, dolmalık renkli biberler.

Şimdiden yaşlanma karşıtı ürün kullan! İlk kaz ayaklarının göz çevresinde oluşmasını beklemeden küçük bir tüp yaşlanma karşıtı bakım ürünü edin. “Hamile ve emziren kadınlar hariç, 20’li yaşlarındaki hemen hemen her kadın lokal olarak retinoid kullanıyor olmalı” diyor New York’taki Mount Sinai Tıp Okulu Dermatoloji Uzmanı Doçent Francesca Fusco. Nedenini ise şöyle anlatıyor: Retinoidler, A vitamini içeren bileşenler, cildi güneşin zararlarından korur ve yaşlanma belirtilerini önler. Hirsch’e göre “Bunlar cilt yenilenmesini, cansız gözenek tıkayıcı hücrelerin dökülmesini sağlayarak hızlandırıyor ve kırışıklıkları önlemek için kolajen yapımını arttırıyor”. Doktorundan retinoid içeren bir ürün vermesini iste ya da reçetesiz satılan Roc Retinol Actif Pure Kırışık Önleyici, Nemlendirici Gece Bakım ürününü dene.

Soya sütü iç Kırışıklıklardan şikâyetçiysen, süt başına daha fazla bela açabilir. Yapılan üç büyük araştırma sonuçlarına göre fazla süt tüketen ergenlik çağındaki gençlerin akne problemlerinin arttığı saptanmış. İnek sütünde doğal olarak üreyen hormonların suçlu olabileceğini söyleyen araştırmacılar, 20’li ve 30’lu yaşlardaki kadınların da aynı şekilde bu hormonlara duyarlı olduklarını sözlerine ekliyor. “Eğer süt içmeyi çok seviyorsanız ve sivilce probleminiz varsa sütü azaltmanın faydasını görürsünüz” diyor bu konudaki araştırmaların öncülüğünü yapan Onkoloji Uzmanı Clement Adebamowo. Sözlerine şu cümleyi ekliyor: “Soya sütü gibi alternatif süt çeşitlerini tüketin.”

Tüylerle savaş Tüylerden acısız kurtulma vaatleri internette dolaşan para tuzağı e-postalar ne kadar mantıklı geliyorsa, o kadar inandırıcı olabiliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre Eflornitin hidroklorid, reçete ile satılan Vaniqa adıyla satışa sunulmuş kremin, çene ve üst dudak bölgesindeki tüyleri yüzde 60 oranında azalttığı kanıtlanmış. Farklı iki araştırmada ise lazer yöntemiyle beraber uygulandığında tek başına kullanımına oranla daha etkili olduğu kanıtlanmış.

Birkaç güneş koruyucu yut Avustralya’da bulunan Queensland Tıbbi Araştırmalar Fakültesi’nde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre düzenli olarak aspirin dâhil ağrı kesici kullanan insanlarda skuamöz hücreli karsinom (cilt kanserinin genel hali), üretme riskinin daha düşük olduğu saptanmış. Bu kanıt sadece cildini korumak için sürekli hap içmeyi doğrulamıyor olsa da, “Nasıl olsa geçer” dediğimiz ağrıların üzerine eğilmemiz için bir sebep daha ortaya koyuyor.

Kızarıklıktan kurtul ABD’de yaşayan yaklaşık 14 milyon insanda rosacea isimli bir hastalık bulunuyor. Hastalığı alkol, baharatlı yiyecekler, antrenman ve güneş ışınları tetikliyor. Yanaklarda ve burunda görülen akneye benzer bir deri hastalığı olan rosacea, yarattığı kırmızı ciltle oldukça sağlıksız bir görüntü oluşturuyor. Araştırmacılar, bu hastalıktan yakınan insanların, yüzlerini bakım fırçasıyla yıkadıkları zaman ciltlerinin rahatladığını gözlemlemiş. Teoriye göre, fırça kullanımı cildi hafifçe soymak için kullanılan bakım ürünlerinin deriye daha kolay nüfuz etmesini ve kızarıklığa neden olan yanmayı ortadan kaldırıyor.

Doğal olanı tercih et Ortalık “doğal” ve “organik” olduklarını iddia eden cilt bakım ürünlerinden geçilmiyor. Eğer çevresel etmenler ve saflık oranları senin için önemliyse, Avrupa’da yapılan ürünleri tercih etmelisin. Denizaşırı ticaret yapan şirketler, yaptıkları ekolojik açıklamalarında az miktarda kullandıkları bileşenlerin kökenlerini araştırarak bu ürünleri anavatanlarından temin ettiklerini söyledi. Bu markalara birkaç örnek: Lavera, Waleda ve Dr. Hauschka Skincare. ABD’de üretilen ürünlerde National Products Association’ın yeni Natural Seal (doğal damgası)’ına bir göz atın; ürünü oluşturan bileşenlerin yüzde 95 oranında doğal ve insan sağlığını tehdit edebilecek riskler taşımadığını belgelendiriyor.

Yanma Vücudun her bir bölümü için farklı farklı kremler kullanmak her ne kadar masraflı olsa da pek de karşı koyamadığımız bir durum. Gerçekten gözlerin için ayrı bir kreme ihtiyacın var mı? Aslında evet, var. Fusco’ya göre “Göz çevresindeki cilt dokusu hassastır ve nazikçe ilgilenilmeye ihtiyacı vardır”. Göz kremleri, retinol, AHA ve glikolik asit gibi yüz için tasarlanmış daha az tahriş edici bileşene sahiptir. Dolayısıyla en azından göz çevresi bakımı için parana kıyman gerekecek. Emin ol yaşın ilerlediğinde iyiki yapmışım diyeceksin. İkiye katla “Yüzünü UV ışınlarından koruyabilmek için en az bir çorba kaşığı 30 koruma faktörlü güneş kremini yüzüne boca etmelisin” diyor Dermatoloji Uzmanı Sara Marchese Johnson. Ancak kim bu kadar çok losyonu yüzüne sürmek ister ki? Daha kolay bir çözüm için yüzüne bir kat güneş kremi sürdükten sonra üzerine güneş koruması içeren fondöten veya çinko, titanyum gibi doğal UV ışınlarını engelleyen mineraller içeren bir pudra uygula. Böylece güzel görünmekten de ödün vermemiş olursun.

Bileklerini parlat Pürüzsüz ve güzel bacaklar hiç kuşkusuz seksi bir görünüm sağlar ve her kadının hayalinde kusursuz bacaklar yer alır. New York Üniversitesi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doris Day, “Diz altında bulunan kesikler, yara izleri ve sıyrıkların iyileşmesi uzun zaman alır ve mikroplar için kolay giriş yolu oldukları için enfeksiyon kapmaya eğilimli olabilir” diyor. Sürdüğün nemlendirici kremden gelen bakteriler bacaktaki küçük çiziklerden vücuduna girer. Bu çizikleri engellemek için nemlendirici şeritleri olan bir jilet kullanmayı tercih etmelisin. Biz Gilette Women’ı öneriyoruz. Pedikür yaptırmadan iki ya da üç gün önce bacaklarını tıraş etmemeye özen göstermelisin çünkü güzellik salonlarında kullanılan ayak havuzları, bakterilerin yaşadığı bir yuva olabiliyor.

İşleri zorlaştırma Ortalama bir yetişkin günde en az yedi farklı cilt ürünü kullanıyor: Temizleyici, tonik, nemlendirici, gözaltı kremi, vücut losyonu, peeling ve serum. Ne çok şey! Aşırı yükleme yapmamak ve tahrişi önlemek için, Journal of Cosmetic Dermatology’nin Genel Yayın Yönetmeni Zoe Diana Draelos, kullanılan cilt bakım ürünlerinin en fazla 10 bileşenden oluşmasını tavsiye ediyor. Bir ürünün içinde ne kadar az bileşen varsa o kadar az probleme neden olur. “Kullandığın her cilt bakım ürünü arasında en az beş dakika bekle. Aksi takdirde bir önceki uygulamanın etkisini azaltmış olursun” diyor Fusco. Sabahki cilt bakım rutinini zamana yay böylece kullanılan serum en sevdiğin sabah programının son saatine kadar cildine iyice nüfuz etmiş olsun.

Sabun kraliçesi ol Uyuduğun zaman losyonlar, saç jelleri ve yağlar, vücudu terletir, çarşafların kirlenir. Miami Üniversitesi Dermatoloji Kliniği Öğretim Üyesi Kenneth Beer, çarşafların haftada bir yıkanmasını öneriyor. En azından, gözenekleri tıkayan bakterilerden uzak durmak için yeni bir yastık kılıfı geçirebilirsin.

Otobronzan kullandıysan güneşe çıkma Ne kadar saçma bir ironidir: 2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre otobronzan kullandıktan sonra sekiz saat boyunca tenin, güneş ışınlarından kaynaklanan serbest radikallerin neden olduğu zarara aşırı duyarlı oluyormuş. Araştırmacıların cilt örneklerine uyguladıkları otobronzanlarda bulunan ana madde dihidroksiaseton (DHA), güneş ışınlarına maruz kalındığında birkaç dakika içinde serbest radikallerin oranını arttırmış (ürün uygulanmayan cilt örneklerinden yüzde 180 oranında daha fazla). Otobronzanların içinde yer alan bir başka etken madde olan eritüloz da ciltte aynı etkiyi yarattı. Araştırmacılar bronzlaştırıcının ciltle etkileşmeye başladığında serbest radikallerin UV ışınlarına maruz kaldığı zaman ortaya çıkan bir kimyasalı oluşturduğundan şüpheleniyor. En iyisi otobronzanı uyguladıktan sonra en az 12 saat güneş ışınlarından uzak dur.

Rakamlara sadık kal “Ne kadar yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanırsam o kadar iyi korunmuş olurum” diye düşünebilirsin ancak bu çok yanlış bir yaklaşım. 15 koruma faktörlü bir güneş kremi UVB ışınlarından yüzde 94 oranında koruma sağlarken SPF 30 bu oranı yüzde 98’e kadar arttırır. 50 koruma faktörlü kremleri inceleyecek olursak fazladan sadece yüzde bir oranında koruma sağladıklarını görürsünüz.

Belirgin ol ama parlama Her gün düzenli olarak şekerleme yapıyorsan cildinde hasarlar meydana gelmeye başlar. Uyku sırasında salgılanan hormonlar, yağ içeren salgıları arttırır ve 14 saatin sonunda bronz bir heykel gibi parlıyor olursun. Yağlı cilt tipine sahip olanlar yatmadan önce uygulayacakları gece bakımı sayesinde akne ve yağ çizgileriyle savaşabilir. Bizim favorilerimizden birisi Vichy Normaderm gece kremi.

Sigarayı bırak İçinde sağlık kelimesi geçen bir dergi okuyorsan çantanın içinde bir paket sigara taşımadığını düşünmek istiyoruz. İçtiğin sigara miktarı arttıkça cildinde oluşacak değişiklik üzerine işte yeni bir bilgi daha: 2007 yılında yapılan bir araştırmada sigara içmek vücudun güneş görmeyen yerlerini dahi ciddi şekilde yaşlandırıyor. Sigara içenlerin içmeyenlere oranla kolların iç kısımları gibi UV ışınlarına maruz kalmayan yerlerinde daha fazla belirgin kırışıklığa sahip olduğu kanıtlanmış. “Görünen o ki sigara içmek yaşlanmayı hızlandırıyor” diyor bu konudaki araştırmalara öncülük eden Mischigan Üniversitesi Dermatoloji Uzmanı Doçent Rosi Helfrich.

Biraz çikolata ye Yapılan araştırmalara göre birkaç parça siyah çikolata (sütlü olanları çok fazla şeker ve yağ içeriyor) tüketmek, içeriğindeki flavonoller, UV ışınlarını emen ve ciltteki kan akışını hızlandıran koruyucu bileşen yardımıyla cildi koruyor. Bir araştırmada, 12 hafta boyunca her gün flavonoid bakımından zenginleştirilmiş kakao tüketen kadınların ciltlerinin daha yumuşak ve güneşe karşı yüzde 25 oranında daha az hassas duruma geldiği gözlemlenmiş.

Doktorunu iyi seç Güvendiğin doktoruna kusur bulmaya çalışmıyoruz ama dermatoloji uzmanları hangi tümörlerin zararsız hangilerinin ise endişe verici olduğunu bulma konusunda çok iyiler. Journal of General Internal Medicine’de yayımlanan bir habere göre, dermatoloji uzmanlarının aile hekimlerine göre anormal cilt tümörlerini belirleme konusunda belirgin biçimde daha doğru saptamalar yaptıkları bulunmuş. Aslında, dermatoloji cerrahlarının yüzde 90’ından fazlası geçtiğimiz sene içinde dermatoloji uzmanı olmayan doktorlar tarafından gözden kaçmış veya yanlış tanı konmuş bir ya da daha fazla cilt kanseri vakasıyla karşılaşmıştır. Melanoma, en ciddi cilt kanseri çeşidi, 20 ile 39 yaş arasındaki en yaygın üçüncü kanser tipidir. Hemen cildini kontrol ettirmek için iyi bir dermatoloji uzmanına koş.

Dudak bakımı Dudaklarda oluşan çatlaklardan tatlandırılmamış dudak bakım kremi kullanarak kurtul. Tadı güzel, aromalı olanlar içimizde yalama isteği uyandırır ancak tükürük dudakları yine kupkuru hale getirir.

Zengin tedavi Göz çevresindeki deri çok az miktarda yağ salgısı barındırdığı için kullanacağın göz kreminin normal yüz kreminden daha yoğun olması, göz çevresinin yumuşak ve esnek kalmasını sağlar.

Çirkin gerçek Mağazadaki o dudak parlatıcısını kullanmadan önce şunu düşün: Bir araştırmacı kozmetik mağazalarında bulunan denemesi bedava olan ürünler üzerine bir çalışma yapmış. Oralarda bulunan ruj, far, allık ve kremlerde örnekleri dışkıda bulunan bakteriler de dahil olmak üzere yüksek oranda bakteri yaşadığını tespit etmiş. Eğer bir kozmetik mağazasında makyaj yaptıracaksanız ürünlerin sterilize edilmiş olmasını talep et ve asla göz, burun veya ağzınıza iyice temizlendiğinden emin olmadan bir ürün sürme.

Kaynak ve bitkiler hakkında detaylı bilgiler için sitemizi ziyaret ediniz.

Wednesday, August 22, 2012

Sütlü Jöle Tarifi










Sütlü Jöle tatlısını sevmeyenimiz yoktur.Şimdi sıra sütlü jöle tatlısının nasıl yapıldığını bu oyunumuzda görmeye geldi.En lezzetli tatlıyı yapmaya hazır mısınız? Oyuna başlarkenmalzeme sırasına uygun şekilde tatlımızı yapıyoruz.Öncelikle su koyacağımız tencerenin altını yakıyoruz ve ondan sonra malzemeler bize sırasıyla gösteriliyor



































Örgü Belden Bağcıklı Angora Bayan Kazağı Modeli ve Açıklaması



Sponsor Bağlantıları




Örgü Belden Bağcıklı Angora Bayan Kazağı Modeli ve Açıklaması

Modele tek kat iplikle 78 ilmekle başlıyoruz.






Sponsor Baglantilari






Modelin Yapılışı

Ön ve arka: tek kat iplik ile 78 ilmek başlanacak.14 sıra örüldükten sonra iplik iki kat yapılıp etek ucundaki delikli dilimlerin oluşması için bir ilmek örülüp,2 ilmek birlikte alınıp kesilerek şişe ip dolanacak ve ilmekler bu şekilde örülüp ters düze gelirken bütün ilmekler örülecek. Düz örgüye başlarken ara ara 4 ilmek artış yapılıp 82 ilmeye ulaşılacak.16 sıra düz örüldükten sonra ajurlu kısmına geçilirken iplik tek kata indirilecek. Bir ilmek örülüp,2 ilmek birlikte alınıp kesilerek şişe iplik atılacak.2 ilmek birlikte alınıp kesilecek, şişe iplik atılacak ve ilmekler bu şekilde örülecek. Örgünün tersinden gelinirken bir ilmek yanındaki atma ile birlikte alıp kesilecek. Şişe iplik atılacak ve yine bir ilmek ile yanındaki atma birlikte alınıp kesilecek. Şişe iplik atılacak ve ilmekler bu şekilde örülecek. Delikli ajur düz yüzde ve ters yüzde farklı işlemler yapılacak oluşturulacak delik ajurlu kısımlar tek kat iplik ile 8 sıra düz örgü olan kısımlar çift kat iplik ile 8 sıra olarak örülecek. Beden boyu 32cm de kol evi oyuntucu için bir kere 4,bir kere 3,bir kere bir ilmek kesilip örgüye devam edilirken ajurlar 8 sıra, düz örgüler 6 sıra yapılıp, beden boyu 43cm de ön yaka oyuntusu için ortadan 10 ilmek yanlardan bir kere 4, bir kere 3,iki kere bir ilmek kesilip omuzlardan kalan 18 ilmek de iki kere 9 ilmek 9 ilmek olarak kesilerek, ön parça bitirilecek. Arka parçada ön parçada yapılan sıralı işlemler aynı şekilde tekrar edilip, beden boyu 50cm de omuzlar iki kere 9 ilmek olarak kesilirken aynı anda arka yaka ortasından 14 ilmek yanlardan bir kere 8′er ilmek kesilip, arka parçada bitirilecek.






Kol:39 ilmek tek kat iplik ile başlanıp 6 sıra düz olarak örülecek. Ön ve arka parçanın etek kısmındaki delikli dilimler yapıldıktan sonra düz örgüye geçilirken, ara ara 3 ilmek artış yapılacak.42 ilmeğe ulaşacak. Düz örgü olan kısımlar çift kat iplik ile 8 sıra delik, ajurlu olan kısımlar tek kat iplik ile 8 sıra şekilde örülmeye devam ederken, bu arada düz örgü yapılan kısımlar da yanlardan 2 ilmek içerden artış yapılacak. Artışlar toplam altı kere 1′er ilmek olarak yapılıp,54 ilmeğe ulaşılacak. Kol boyu 46cmde kol üst kesimlerine başlanacak. Kesimler bir kere 3,bir kere 2,on bir kere 1,iki kere 2 ilmek olarak yapılıp, tepede kalan 14 ilmek de kesilerek kol bitirilecek.

Yaka: çift kat iplik ile 85 ilmek başlanacak.4 sıra düz örüldükten sonra tek kat iplik ile 2 sıra delikli ajur yapılıp yine çift kat iplik ile 3 sıra düz örülecek. İlmekler tüm yaka etrafında dikilecek. Delikli dilimlerin etek ve kol ağzında olması için beden ve kolların alt başlangıç kısmındaki tek kat iplik ile örülen düz kısımlar içe katlanarak delikli ajurun alt sırasına teyel yapılacak.

Bel bağcığı:5 metre uzunluğunda 4 adet iplik bükülerek kazağın etek içinde geçirilecek.

Malzeme: nako angora(çift kat)

Renk no:256 krem (3 yumak)

Şiş no:4,5

Örgü şekli: ajurlu






Bir önceki yazımız olan Saç Örgülü Boğazlı Kazak Modeli Ve Yapılışı başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.



Sponsor Bağlantıları




« Örgü Bebek Hırka Tarifi   |  

Açıklamalı Örgü Bayan Pançosu Modeli »






Yorumlar

Monday, August 20, 2012

Crysis 2 Hakkında - PC Oyunu






Crysis 3'ün ekran görüntüsü ve videolarının yayınlandığı şu günlere Crysis'le henüz tanışmamış olanlar için Crysis 2'nin incelemesini yapalım.


Almanya'da yaşayan bir bir türk olan Cevat Yerli'nin kurduğu Crytek, ilk oyunları Far Cry'dan bu yana çıtayı düşürmeden yoluna devam ediyor. Yapımcının türk olması sayesinde, Crysis ve Crysis: Warhead'i Türkçe seslendirmeli olarak oynayabilmiştik. Crysis 2'de de aynı şekilde profesyonel seslendirme ekibinin hazırladığı Türkçe seslendirmelerle bir oyun oynama ayrıcalığına sahibiz.



 Açılış sırasında gelen video, adeta bir oyun değil de bir sinema filminin fragmanı gibi. Oyun boyunca ve oyun bitiminde de bu videolarla adeta bir filmin içinde olduğunuzu hissediyorsunuz.






Mekan olarak ormanlardan, New York gibi bir gökdelenler şehrine geliyoruz. Detaylı hazırlanmış New York sokakları, mekan tasarımı açısından başarılı olmuş. Oyunun başlarında şehir daha sağlam durumda. İlerleyen bölümlerde uzaylı saldırılarının da etkisiyle şehir giderek harabeye dönüyor. New York'un metro ve kanalizasyon sistemlerinde geçen bölümler, bir şehirdeki yeraltı tünel ağının bir fps oyununa ne kadar zenginlik katabileceğini gösteriyor.





Oyun içerisinde çeşitli yerlerdeki panolarda reklamların yer alması da, oyun içi reklam konseptinin daha önce gördüğümüz örneklerinden birisi. Ancak Cevat Yerli'ye göre yakın gelecekte oyunlar bedava olacak ve asıl gelir, oyun içine alınan reklamlardan sağlanacak.


Nano giysimiz biraz daha gelişmiş olmakla birlikte, bazı özellikler de artık yok. Uzaylıların dna'sını kullanabilen giysi, bu dna ile kendini geliştirebiliyor. Giysinin güç modu sayesinde oyun boyunca gerekli korunmayı sağlıyorsunuz. Ancak kendinizi çok da güvende hissetmiyorsunuz. En sevdiğimiz giysi özelliklerinden birisi olan gizlilik modu ise hareketli anlarda ne yazık ki işlevini yitiyor.





Silahlarlardaki çeşitlilik, böylesi bir bilimkurgu oyununa göre biraz eksik kalmış bence. Özellikle sinyalci adı verilen zorlu düşmanlarda etkili olabilecek ve yıkım gücü yüksek silahların da yer alması iyi olurdu. Klasik silahların yanı sıra farklı şekilde çalışan ve etki yaratan silahlar da olmalıydı. Zira nano giysi gibi teknoloji harikası bir kıyafetin üretildiği dönemde farklı silahlar da üretilmiş olmalıydı. En azından bir bilimkurgu oyunu oynarken insan bu beklenti içerisinde oluyor. Oyun içerisindeki eşyalarla bir miktar etkileşim sağlanmış. Örneğin güç tekmesi ile arabaları oradan oraya savurmak mümkün olabiliyor. Oyun içerisinde hatıra toplama özelliği de fps'lerin klasik gizli nesne toplama özelliğinin bir başka şekli. Her nesne ile etkileşim kuramıyorsunuz. Bu nojtada etkileşimin biraz daha artırılması iyi olabilirdi. Ancak oyun ilerledikçe aksiyon giderek artıyor ve etraftaki nesneleri inceleyecek zamanınız ve olanağınız pek olmuyor.





Düşmanların öldüğü sırada kollarının ve bacaklarının alakasız yerlerden taşması gibi basit ve fps oyun yapımcılarının bir türlü çözemediği program hataları da fazla önemsenecek detaylar değil.


Oynanış olarak çok da zorlanmayacağız oyunun toplam oynama süresi orta uzunlukta denebilir. Heyecan, atmosfer ve sinematik ilerleyişi ile kaliteli bir bilimkurgu olan Crysis 2'nin devamı olan Crysis 3 de yine New York'ta geçecek ve onu oynayacağımız günü sabırsızlıkla bekliyoruz.


Kaynak 1, 2

Örgü Bebek Yeleği Açıklamalı



Sponsor Bağlantıları

Örgü Bebek Yeleği Açıklamalı




Sponsor Baglantilari



rg Bebek Yelei
Posted by bbtoprak on Ekim 26, 20090 Comment
Haroşa,düz örgü…





Modelin Yapılışı
Ön için 35 ilmek başlanıyor. Daha sonra 7 sıra haroşa örülüyor. Sonra 7 ilmek haroşa 7 ilmek düz örülüyor. 7 ilmek haroşayı ördükten sonra ipi öne geçirip 7 düz ilmeği örmeden şişe geçiriyorsunuz.Tekrar 7 ilmek haroşa ,7 ilmek düzü şişe örmeden geçiriyorsunuz.Böylece düzlerin önünde iplikler oluşuyor. Bu şekilde 7 sıra devam ediyorsunuz. Sonra düzlerin üstüne harosa harosanın üstüne düz gelecek şekilde devam ediyorsunuz. Önler 35 ilmek, arka 56 ilmek örülecek.Kurdele yapımı ise çok basit.Örmeden geçirdiğiniz düz ilmeklerin üzerinde iplikler oluştu.Bunları kurdele ile ortasından sıkıştırıp kurdeleyi arkadan dikiyorsunuz . Üzerlerine birer tane incide koyabilirsiniz.


Bir önceki yazımız olan Örgü Bebek Hırkası Açıklamalı başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.



Sponsor Bağlantıları


« Örgü Bebek Hırkası Açıklamalı   |  
Örgü Çocuk Kazağı Açıklamalı »



Yorumlar

Pratik talaş böreği

Bu içerik 604 kez görüntülenmiştir.

Pratik talaş böreği en güzel börek çeşitleri arasındadır. Tam da çay saatleri için yapabilir ve konuklarınıza bu harika böreği ikram edebilirsiniz. Hafta sonu sevdiklerinize bol kıymalı talaş böreğini yapmak için et yemekleri tariflerine bakmanız yeterli olacaktır.


İlk olarak taze alınmış yufkayı tezgaha serelim. Üzerine bir tavada margarin eritip fırça yardımıyla sürelim. Dört ucunu ortada buluşturalım. Katlanmış yufkayı dörde kesip iç harcını koyalım.


Bir tavaya sıvı yağ koyup ocağa alalım. Soğanı kıymayı koyup tahta kaşık yardımıyla karıştıralım. Üzerine bezelye, tuz, karabiber koyup karıştırmaya devam edelim. Daha sonra ocaktan alıp maydanoz ilave edelim.


Dörde kestiğimiz yufkaların üzerine koyup talaş böreği gibi kapatalım. Yağlanmış fırın tepsisine dizelim. Derin dondurucuya koyup bekletelim. Üzerine yumurta sarısına bir kaşık sıvıyağ ile karıştırıp fırça yardımıyla sürelim. Çörek otu serpelim ve fırına sürelim. Kızarana kadar piştikten sonra fırından çıkarıp servis tabaklarına alalım. Afiyet olsun.


MALZEMELER



2 adet yufka


100 gr. margarin


250 gr. kıyma


2 adet kuru soğan


sıvı yağ, tuz


1 çay bardağı bezelye


1 tutam maydanoz


1 adet yumurta


çörek otu, karabiber

ASICS ve Onitsuka Tiger Bayan Ayakkabı Modelleri

ASICS, Kobe’de spor ayakkabıları üreticisi olarak başladığı hayatında hep ileriye doğru giderek, bir yaşam tarzı olarak kendini konumlandırma başarısına ulaştı. Genç jenerasyonun spor sayesinde sağlıklı gelişimi ve yadsınamaz olumlu etkilerine inanan şirket, sadece aktif spor için değil, bir tarz olarak sportmenliğe ve harekete teşvik ediyor. Spor günlük yaşamımızda çok büyük bir yer kaplıyor, bunu “spor kültürü” kelime grubunun hayatımıza yerleşmesinden de anlıyoruz. Spor artık dünyada birleştirici bir unsur ve dünya barışı için de vazgeçilmez. Tüm dünya çapında insanları mutlu eden böyle bir fenomenden güç alan ASICS ve Onitsuka Tiger, Trendyol’a özel birbirinden ilgi çekici ve fonksiyonalitenin yanında stile de önem veren koleksiyonuyla sizlerle.ASICS ve Onitsuka Tiger Bayan Ayakkabı Modelleri…













Asics & Onitsuka Tiger Spor Ayakkabı Modelleri 2012


 Genç jenerasyonun spor sayesinde sağlıklı gelişimi ve yadsınamaz olumlu etkilerine inanan şirket, sadece aktif spor için değil, bir tarz olarak sportmenliğe ve harekete teşvik ediyor. Spor günlük yaşamımızda çok büyük..









Asics & Onitsuka Tiger Spor Ayakkabı Modelleri


ASICS, Kobe’de spor ayakkabıları üreticisi olarak başladığı hayatında hep ileriye doğru giderek, bir yaşam tarzı olarak kendini konumlandırma başarısına ulaştı. Genç jenerasyonun spor sayesinde sağlıklı gelişimi ve yadsınamaz olumlu etkilerine..









Asics & Onitsuka Tiger Ayakkabı Modelleri


ASICS, Kobe’de spor ayakkabıları üreticisi olarak başladığı hayatında hep ileriye doğru giderek, bir yaşam tarzı olarak kendini konumlandırma başarısına ulaştı. Genç jenerasyonun spor sayesinde sağlıklı gelişimi ve yadsınamaz olumlu etkilerine..









Asics & Onitsuka Tiger Ayakkabı Modelleri


ASICS, Kobe’de spor ayakkabıları üreticisi olarak başladığı hayatında hep ileriye doğru giderek, bir yaşam tarzı olarak kendini konumlandırma başarısına ulaştı. Genç jenerasyonun spor sayesinde sağlıklı gelişimi ve yadsınamaz olumlu etkilerine..









ASICS ve Onitsuka Tiger’dan Muhteşem Modeller


ASICS, Kobe’de spor ayakkabıları üreticisi olarak başladığı hayatında hep ileriye doğru giderek, bir yaşam tarzı olarak kendini konumlandırma başarısına ulaştı. Genç jenerasyonun spor sayesinde sağlıklı gelişimi ve yadsınamaz olumlu etkilerine..

Sunday, August 19, 2012

Kokteyl Elbise Modelleri

Home > Moda > Kokteyl Elbise Modelleri Etiketler: dantelli elbise modelleri,gece elbisesi modelleri,kokteyl elbise modelleri,straplez mini elbise




MUCiZEiKSiRLER.net / MODA













Kokteyl daveti aldınız ve ne giyeceksiniz karar veremiyorsunuz. Bildiğiniz gibi mağazalarda veya online satışlarda hep aynı model elbiseler var ve farklı modeller görmek istiyorsanız doğru yerdesiniz. Kokteyl davetleri için kadınlara özel elbise modellerini seçerek paylaşımda bulunduk.






Kokteyl davetlerinde genellikle kısa, mini elbise modelleri tercih edilirken straplez modeller daha çok seçilmektedir. Kokteyl Elbise Modellerinde gözümüzü hep parlak renkler çarpmakta ve işlemeleri ile de harika görünmektedirler. Bu elbise modellerinin altına topuklu ayakkabı ve saçınızı da uygun bir şekilde yaparak şık ve zarif görünmek sizin elinizde. Kokteyl elbiselerde dantelli elbiseler ilede seksi görünebilirsiniz.






Kokteyl Elbise Modellerini galerimizden inceleyebilirsiniz.



Resimlerin Büyük Boyutları İçin Küçük Resimlere Tıklayınız.





 

Bu makalemizden önce yayınlamış olduğumuz 2012 Kısa Şort Modelleri konumuzu okuyabilirsiniz.






VN:F [1.9.20_1166]






Rating: 10.0/10 (1 vote cast)

Kokteyl Elbise Modelleri, 10.0 out of 10 based on 1 rating Aramalar;














  • yazlık ince uzun kollu














  • 14 yaş straplez uzun abiye modelleri














  • siyah kısa gece elbiseleri














  • straplez kabarık elbise














  • straplez kabarık mini elbiseler














  • straplez mini gece kıyafetleri














  • straplez mini siyah elbise modelleri














  • topuklu gelin ayakkabı modelleri














  • üstü kısa altı uzun elbise














  • ÜSTÜ PEMBE ALTI SİYAH ELBİSE














Dolgu Topuk Ayakkabı Modelleri Tarih: 16 Ağustos 2012

Etiket: 2013 ayakkabı modelleri, dolgu topuk, dolgu topuk ayakkabı modelleri, topuklu ayakkabı, yeni ayakkabı modelleri Straplez Tulum Modelleri Tarih: 15 Ağustos 2012

Etiket: desenli tulum modelleri, straplez tulum modelleri, tulum elbise, tulum modelleri, tulum modelleri ve fiyatları Gelin Duvağı Modelleri Tarih: 15 Ağustos 2012

Etiket: 2012 duvak modelleri, gelin duvağı modelleri, gelin duvakları, gelin peçesi modelleri Büyük Beden Abiye Modelleri Tarih: 14 Ağustos 2012

Etiket: 2013 giyim modeller, büyük beden abiye modelleri, büyük beden elbise modelleri, büyük beden giyim Kot Şort Modelleri Tarih: 14 Ağustos 2012

Etiket: 2012 şort modelleri, kısa kot şort modelleri, kot şort modelleri 2013 Gonca Çanta Modelleri Tarih: 13 Ağustos 2012

Etiket: 2013 çanta modelleri, 2013 gonca çanta modelleri, abiye çanta modelleri, sportif çanta

Wednesday, August 15, 2012

Bulmaca Sözlüğü -F-

FAALİYET:  Aktivite, Etkinlik.

FACİR:  Kadınlara düşkün erkek.

FACİRE:  Erkeğe düşkün kadın.

FAÇA: Argoda giysi. 

FAÇA: Bir geminin yüklü su kesimi ile boş su kesimi arasında kalan bölümü.

FAÇETA: Elmasın tıraş edilmiş yüzlerinden her biri.

FADİK: Afyon yöresinde kadınlar tarafından oynanan bir halk oyunu.

FADO: Gitar eşliğinde seslendirilen Portekiz halk şarkısı. 

FADO: Portekiz halk şarkısı.

FAGOT: Perdeli bir üflemeli çalgı.

FAGOT: Tahtadan parçaları uç uca takılı,uzun bir boru biçiminde,perdeli bir üflemeli çalgı.

FAĞFURİ:  Çin işi tabak, Çin porseleni.

FAHUR: Çok övünen.

FAİKİYET: Üstünlük.

FAİL: Yapan,işleyen.

FAİL:  Yapan, Eden, İşleyen.

FAİZ:  Getiri, Nema, Riba, Güzeşte, Ürem.

FAK: Tuzak,kapan.

FAK:  Tuzak, Kapan, Aldangıç.

FAKFON: Bakır,nikel ve çinkodan oluşan gümüş görünüşünde bir alaşım. 

FAKİH: Fıkıh bilgini.

FAKİH: İslam hukuk bilgini.

FAKTAL: Matematikte,karmaşık geometrik şekillerin ortak adı. 

FAKTÖR:  Etken, Etmen, Amil, Nezir.

FAKUR:  Çok övünen.

FAL:  Bakı, Irım, Elima, Pabyans, Cefr.

FALAFEL: Nohutla yapılan bir yemek.

FALAKA:  Eskiden kullanılmış bir ceza ve dayak yöntemi.

FALANJ: Eski Yunanlılarda,özellikle Makedonya piyadelerinin çekirdeğini oluşturan mızraklı alay.

FALANJ: Kimi ülkelerde yarı asker siyasi kuruluşlara verilen ad.

FALANJ:  Kimi ülkelerde yan askeri siyasi örgüt.

FALİHAYIR:  İyiye yorulur, Hayra alamet.

FALYANOS: Balina.

FALYANOS: Yunus balığının iri bir türü.

FAMİLİSTERE:  Fourier sisteminde bir tür kooperatif adı.

FAMİLYA:  Fasile.

FANATİK:  Aşırı tutku ve coşkuyla bağlı kimse.

FANATİZM:  Aşın bağlılık.

FANFAR: Üflemeli bakır çalgılardan oluşan orkestra.

FANİ: İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti.

FANİ:  Gözün algıladığı ışık şiddeti.

FANTASTİK: Düşsel.

FANTASTİK: On sekizinci asırdan başlayarak Fransa’da gelişen bir edebi tür.

FANTASTİK:  Düşsel, Hayali.

FANTAZMA: Arap atlılarının bayramlarda yaptıkları gösteri. 

FANTAZYA: Arap atlılarının bayramlarda yaptıkları gösteri.

FANTEZİ:  Hayal ürünü

FANTİ: İskambilde vale,bacak,oğlan.

FANUS:  Gaz lâmbası muhafazalığı.

FANZİN: Yaygın medya kuruluşlarına giremeyen veya girmek istemeyenlerin çıkardığı dergilere verilen ad.

FARAD: Elektrik sıgası birimi. 

FARADİZASYON:   Yüksek gerilimli akımların tıpta kullanılması.

FARAZİ: San Marino’nun plaka.

FARAZİ: Sanal.

FARAZİ:  Mevhum, Sanal.

FARAZİYE: Varsayım.

FARBA: Farbala,fırfır.

FARBALA: Fırfır.

FARDE:  Küçük denk, Top.

FARE: Sıçangillerden küçük vücutlu, kemirgen, memeli hayvan

FAREKULAĞI: Yabani mercanköşk.

FARENJİT: Yutak yangısı.

FARIMAK: Güçsüz düşmek,yorulmak.

FARIMAK: Yaşlanmak.

FARIMAK:  İhtiyarlamak.

FARİG: Bir tür sıçan.

FARİĞOLMAK: Vazgeçmek.

FARİKA: Ayırmaç.

FARİKA:  Ayırıcı özellik, Ayırmaç.

FARİL: Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından ip.

FARİL: Balık ağlarının alt ve üst yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip.

FARMAKOLOJİ: İlaç bilimi.

FARMASON: Mason.

FARS: Kaba bir komedi türü. 

FARZ: Yapılması zorunlu olan.

FARZ:  Yapılması zorunlu olan.

FASARYA: Boş,anlamsız söz.

FASILA:  Ara, Meyan, Orta.

FASİLE:  Familya.

FASİTDAİRE: Kısır döngü.

FASKA: Kundak çocuklarının beline zıbının üzerinden sarılan geniş sargı.

FASON: Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi,kesim.

FASONE: Çözgü ve atkının kumaş yüzeyi üzerinde kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaşa verilen ad.

FASONE: Çözgü veya atkının kumaş yüzeyi üzerinde,kendiliğinden desen oluşturduğu her tür kumaş.

FAŞ:  Açığa vurma.

FATA:  Şarap yapımında kullanılan sakızlı ve dayanıklı madde.

FATALİST: Yargıcı.

FATALİTE: Uğursuzluk.

FATALİZM: Kadercilik.

FATİH:  Fetheden, Zapteden.

FAUNA: Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümü./ Yeryüzünde ekolojik olarak sınırlanabilir bir yaşam mekanında bulunan bütün canlıları ifade eder.(orman faunası,çayır ve deniz faunası gibi).

FAUNA: Bir bölgede yetişen hayvanların tümü.

FAUSTOZONARO: Osmanlı Devletinin son saray ressamı olan İtalyan ressam.

FAVELA: Brezilya’da büyük kentlerin çevresini saran gecekondulara verilen ad. 

FAY:  Yeryüzü çatlağı, Yarık, Eşik.

FAYDA:  Ası, Çıkar, Kazanç, Nafi, Semere, Yarar.

FAYDALI:  Nafi.

FAYRAP:  İstim kazanında istimi sağlayacak kadar ateşin oluşması.

FAZLA:  Zait.

FAZLASIYLA:  Gayet, Gayette.

FE: Demirin   simgesi.

FECAAT: Acıklılık.

FECİR: Tanyerinde güneş doğmadan önce beliren kızıllık.

FEDERALİZM:  Federasyon sistemi.

FEHİM: Zeki,anlayışlı,akıllı kimse.

FEK: Eski dilde bozma,.feshetme.

FEK:  Bozma, Koparma, Kesme, Feshetme.

FEKÜL: Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta.

FELAH:  Anum.

FELÇ:  İnme, Nüzul, Sekte.

FELDMAREŞAL: Alman,Avusturya,İngiliz,Rus ve İsveç askeri hiyerarşisinde en yüksek rütbe.

FELEKİYE: Astronomi. 

FELEMENK: Bu günkü Hollanda,Belçika ve Kuzeydoğu  Fransa’ya eskiden verilen ad.

FELFELEK: Küçük bir kelebek türü

FELLAH: Eskiden Mısır köylülerine verilen ad. 

FELUKA: Daha çok Nil ırmağında kullanılan bir tür küçük gemi.

FEMİNİZM:  Kadın haklarını savunan dünya görüşü.

FEMUR: Uyluk kemiğinin bilimsel adı.

FEND:  Hile, Düzen.

FENER:  Kahveci tepsisi, Askı.

FENİKELİLER: Suriye kıyısında oturmuş Sami kökenli antik halk.

FENOMEN: Olay. 

FENOMENOLOJİ: Görüngü bilimi. 

FEODALİTE:  Ost.

FER:  Gözde canlılık.

FERAGAT:  Hakkından vazgeçmek.

FERAĞ:  Bir mülkü başkasına bırakma.

FERAHİ: Bolluk,genişlik.

FERAHİ: İkinci Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik.

FERAHLIK:  İnşirah.

FERAİZ: Faizler. 

FERAK:  Başın tepe kısmı.

FERASET:  Anlayış, Sezgi, Zekâ.

FERASETLİ.: Anlayışlı.

FERAYİ: Ege Bölgesine özgü bir tür zeybek oyunu.

FERE:  Cevher için kazılan galeri.

FERETİKO: Doğu Karadeniz’de özellikle Rize yöresinde dokunan çamaşırlık ince bez.

FERETİKO: Rize yöresinde dokunan ince bez.

FERFORJE: Dekoratif demir işçiliği.

FERHAL:  Düz, Uzun saç.

FERİBOT: Araba vapuru.

FERİDUN: Yaşamına ilişkin bilgiler,Herodotos’a ve Firdevsi’nin Şehnamesine dayanan,İranlıların efsanevi hükümdarı. 

FERİDUN:  Göğün sekizinci katı.

FERİK: Gevrek bir elma türü.

FERİK: Piliç.

FERK:  Başın tepe kısmı.

FERMA: Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi.

FERMA: Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi.

FERMAN:  Yarlık, Yarlıg, Yerlıg, Biti, Menşur.

FERMANTASYON: Mayalanma. 

FERMANTASYON:  Mayalanma

FERMENE:  Uzun kış gecelerindeki eğlence.

FERMENT: Maya.

FERSAN: Derisinden kürk yapılan bir kır sansarı.

FERSUDE:  Yıpranmış, Çok eskimiş. Kağşak.

FERZ: Eski dilde satrançtaki vezir. 

FES: Kırmızı çuhadan yapılan,tepesinde püskülü olan bir tür başlık.

FESAHAT: Anlatışta düzgünlük.

FESEK: Altı aylığa kadar körpe yaban domuzu.

FESHETME:  Bozma, Fek, İptal, Tecil.

FETHA:  Aralık, Ağız.

FETİŞ:  Put, Sanem, Büt, Salip, Çelipa./ Uğurlu sayılan şey.

FETRET: İki olay arasındaki süre.

FETRET: İki peygamber veya padişah arasında peygambersiz veya padişahsız geçen süre.

FETTAN: Cilveli. 

FEVERAN: Fışkırma.

FEVERAN:  Aniden kızarak bağırıp ça ğırma.

FEVKALBEŞER: İnsanüstü.

FEVKALBEŞER:  İnsanüstü, Nitelikli.

FEYYAZ: Bol,verimli,gür.

FEYYAZ:  Çok verimli.

FIÇI: Karnı şiş,altı düz su kabı.

FIRIN:  Saur.

FIRSAT:  Elverişli durum, Vesile, Oğur, Pund.

FISILDAYICI:  Suflör.

FISK:  Günah işleme.

FISTIK:  Piste.

FIŞKIRTICI:  Ejektör.

FITIK:  Kavliç.

Fİ: Çok eski bir tarihi anlatır.

Fİ:  Çok eski bir tarihi anlatırken kullanılan sözcük

FİBER: Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılan mukavva yada tahta. 

FİBER:  Bitki liflerinden yapılan mukavva veya tahta.

FİBRİLASYON: " Kâğıt sanayiinde ""Saçaklaşma"". "

FİBRİNOLİTİK:  Kan pıhtılarını eritebilecek her tür maddeye verilen genel ad.

FİBULA:  Çengelli iğne.

FİDAYDA: Ankara ve yöresine özgü iki kişiyle oynanan ağır ritimli bir halk oyunu.

FİEF: Derebeylik düzeninde bir vasala  senyörce verilen  toprak veya mal.

FİGÜR:  Beti.

FİGÜRATİF:  Metili.

FİĞ: Baklagillerden,hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki.

FİHRİST: Katalog.

FİHRİST:  Dizin, Katalog.

FİİL:  Edim, İcra.

FİİLLER:  Efal.

FİJ: Uluslar arası Gazeteciler Federasyonu’nun kısaltması.

FİKİR:  İde, Saded, Düşünce, Mülâhaza.

FİLANTROP: İnsan sever.

FİLARİZ: Keten dövmeye yarayan tokmak.

FİLATELİ:  Pul bilimi, Pulculuk.

FİLENK: Ağır cisimleri bir yerden başka bir yere kaydırmak ve özellikle deniz teknelerini karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç.Çekek tahtaları,felek.

FİLET: Derinliği aynı olan sığ su alanı. 

FİLETO: Kasaplık hayvanların sırtında,dikensi çıkıntı boyunca iki yandaki et.

FİLETO: Tavuk,balık,dana ve kuzu etlerinin kemiklerinin çıkartılarak dilimlere ayrılması.

FİLETO:   Eti  yenen  hayvanların  sırt bölümünün her iki yanı.

FİLHAKİKA: Gerçekten,doğrusu.

FİLHAKİKA: " ""Gerçekten, Hakikaten"" anlamında belirteç"

FİLİGRAN: Bazı kağıtların dokusunda bulunan ve ancak aydınlığa tutulunca görülen çizgi,resim ve yazı gibi biçimler.

FİLİGRAN: Kimi kağıtların dokusunda bulunan ve ancak ışığa tutulunca görülen çizgi,resim veya yazı.

FİLİNT:  Kırma gücü ve ışığı dağıtması yüksek kurşunlu cam.

FİLİNTA: Namlusu kısa,kurşun atan bir çeşit küçük tüfek.

FİLİZE:  Ciğer parçası.

FİLİZİ: Asma filizinin rengi,açık yeşil renk.

FİLOGENEZ: Soyoluş.

FİLOKSİRA: Asma biti.

FİLUM: Canlıların bölümlenmesinde dalların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. 

FİLUM:  Canlıların bölünmesinde dalların biraraya gelmesiyle oluşan birlik.

FİNA:  Avlu.

FİNGİRDEK:  Aşın oynak ve cilveli kadın.

FİNİK:  Çürüyüp içi boşalmış ağaç.

FİNN: Tek kişilik ve yelkenli yarış teknesi.

FİNN: Tek tip,küçük,tek kişilik ve yelkenli yarış teknesi.

FİRAR:  Kaçma, Kurtulma, Fertik.

FİRE: Azalma.

FİRE:  Kuruma ya da dökülme yoluyla azalma.

FİREZ: Yeni çıkmaya başlamış ekin.

FİREZ:  Biçim işleminden sonra toprakta kalan köklü saplar.

FİRİK: Çerez olarak yenen tahıl kavurgası.

FİRİK:  Olgunlaşmak Üzere olan tahıl.

FİRKAT: Ayrılış,ayrılık.

FİRKATEYN: Eskiden kullanılan üç direkli,bir tür yelkenli savaş gemisi.

FİRKETE: Saç tutturacağı. 

FİRUZE: Küpe ve yüzük taşı gibi bezek işlerinde kullanılan,mavi renkli,saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral.

FİRUZE: Mavi renkli değerli bir taş. 

FİSKE: Tutam.

FİSKE:  İki parmak ucuyla tutulan miktar, Çitmik, Tutam.

FİSTO: Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit.

FİSTO: Süsleri olan kumaş.

FİŞE:  Anahtar aksamında bir parça.

FİT:  Ödeşme, Razı olma.

FİTAM:  Sütten kesilmek.

FİTİL: Bir iskambil oyunu.

FİTİL: Koltuk ve sandalye gibi eşyaların dikiş ve çivilerini gizlemekte kullanılan şerit.

FİTNAT: Zihin açıklığı.

FİTOPATOLOJİ: Bitki hastalıklarını inceleyen bilim dalı.

FİTOTERAPİ: Bitkilerden elde edilen ilaçlarla hastalıkların tedavisi.

FİTOTERAPİ:  Doğa bitkilerini kullanarak yapılan tedavi yöntemi.

FİYAKA:  Afi, Caka, Çalım.

FİYAPA: Ayakkabının altını kalınlaştırmak için yerleştirilen parça.

FİYAT:  Eder, Paha, Semen, Tutar, Meblâğ.

FİYORT: Norveç,İskoçya ve Kuzey Amerika kıyılarında buzulların oluşturdukları dik yamaçlı,derin eski buzul koyaklarının aşağı kesimlerinin deniz altında kalmasıyla oluşan körfez.

FİZİBİLİTE: Uygulanabilirlik.Yapılabilirlik.

FİZİBİLİTE: Yapılabilirlik.

FİZİBİLİTE:  Yapılabilirlik.

FİZİKİ: Fiziksel

FİZYOLOJİ: Canlıların hücre,doku ve organlarının görevlerini ve bu görevlerin nasıl yerine geldiklerini inceleyen bilim dalı.

FİZYON: Nükleer bölünme. 

FL: Lihtenştayn plakası.

FLAMA: İşaret olarak kullanılan küçük bayrak.

FLAMBE: Aleve tutularak pişirilmiş.

FLAŞA: Habeş Yahudi’si.

FLAŞA:  Habeş yahudisi.

FLATÖR:  İpek kozasının dışından alınan en kaliteli ipek.

FLEBİT.: Toplardamarlarda iç zar iltihabı.

FLOE:  Buz kütlesi.

FLOEM: Soymuk doku,soymuk borusu.

FLOK: Geminin cıvadrasına çekilen üçgen yelken.

FLORA: Bir bölgede yetişen bitkilerin hepsi,bitki örtüsü.

FLORİN: Hollanda’nın para birimi.

FLOŞ: Pokerde aynı renkten oluşan ama sıra izlemeyen beş karta verilen ad.

FLÖRT:  Korte, Aşıkdaşlık.

FLU: Bulanık,net olmayan.

FLU:  Bulanık, Net olmayan, Mat.

FLURCUN: Kocabaş./ İspinoza benzer bir kuş. 

FLURYA: Yelve. 

FLÜT: Yan tutularak çalınan,orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı.

FO: Buddha’nın Çin’deki adı.

FO: Çin’de Buda’ya verilen ad.

FOA: Üç direkli yelkenlilerde mizana direğinin en altta bulunan sereni. 

FOB: Gemide teslim satış.

FODLA: Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmış pideye benzer bir tür ekmek.

FODLA:  Bir nişasta türü.

FODUL: Üstünlük taslayan.

FODUL:  Üstünlük taslayan.

FOL: Tavuğun istenilen yere yumurtlamasını sağlamak için kullanılan beyaz taş.

FOLE:  Kum saati.

FOLKLOR: Halk bilgisi.

FOMA: Maksim Gorki’nin bir romanı. 

FON:  Belli bir işe ayrılmış belli ölçüde para, Ödenek.

FONDÖTEN: Kadınların,cildi pürüzsüz göstermesi,renk vermesi için yüzlerine sürdükleri yarı sıvı,yarı boyalı krem.

FONT: Pik.

FONT:  Dökme demir.

FORCADO:  Matador'un dövüşünden sonra etkisiz haldeki boğayla ilgilenen görevli.

FORM:  Tarz, Usül, Biçim.

FORMA: Tek kağıt tabaka üzerine basılan 16 sayfalık kırılmış kitap parçası.

FOROZ: Ağın her suya atılışıyla bir defada yakalanan balık.

FORS: Söz geçirirlik,saygınlık.

FORSMAJÖR:  Zorunlu sebeb.

FORUM: Eski Romalılar zamanında,Roma’da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan.

FOS:  Çürük, Temelsiz, Uyduruk.

FOSİL:  Taşıl.

FOŞA: Bir fındık çeşidi.

FOTA:  Şarap fıçısı.

FOTİN: Koncu ayak bileğini örtecek kadar uzun olan,bağcıklı yada yan tarafı lastikli ayakkabı.

FOTOJEN:  Işık çıkaran.

FOTOKİNEZİ: Bazı hayvanları karanlıkta ışık,çok aydınlıkta karanlık aramaya iteleyen dürtü.

FOYA: Parıltısını artırmak için elmas taşlarının altlarına konan ince metal yaprak.

FÖTR: Yumuşak keçe.

FR: Fransa’nın plakası.

FRAGMAN: Tanıtma filmi.

FRAK: Resmi törenlerde giyilen uzun etekli,eteğinin arkası beline kadar yırtmaçlı,siyah,resmi erkek ceketi.

FRANCALA: Has ekmek. 

FRANCALA: İyi nitelikli undan yapılan ince uzun ekmek.

FRAPAN: Göz alıcı,göze çarpıcı. 

FRAPAN:  Alımlı, Göze çarpıcı, Cazip.

FRAPE: Dondurulmuş yada buzlu olarak hazırlanan içecek.

FRENK: Osmanlıların Avrupalılara,özellikle de Fransızlara verdikleri ad.

FRENKİNCİRİ: Kaktüsgillerden,yaprakları etli ve yayvan dikenli bir bitki ve bu bitkinin kalın,dikenli kabuğu olan tatlı yemişi.

FREZE: Tornacılıkta,bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik alet.

FRİDAKAHLO: Ünlü Meksikalı ressam.( 1907-1954  yılları  arasında  yaşamış, ilkel   görünümlü,keskin  hatlı ve  parlak  renkli  kendi  portreleriyle  tanınmış, yaşam  öyküsü  sinemaya da aktarılmıştır).

FRİGA: İste kurutulmuş ringa balığı.

FRİGO:  Dondurulmuş krema.

FRİGORİFİK: Soğutma özelliği olan,soğutucu.

FRİJİDE:  Cinsel soğukluk.

FRİJİDİTE:  Cinsel soğukluk.

FRİKİK: Serbest vuruş.

FRİSA: Kurutulmuş riga balığı.

FRİSA: Tütünleme suretiyle kurutulmuş ringa balığı.

FRİT:  Ham cam maddesi.

FROG: Ağız ve dil hareketlerinden yararlanarak,soluk borusuna arka arkaya küçük miktarda hava göndermek için başvurulan soluk alma.

FRÜKTOZ:  Meyve şekeri, Levüloz.

FTİZİ: Tıp dilinde akciğer veremine verilen ad.

FUAYE: Bir binadaki toplantı veya gösterinin yapıldığı yer,/ Tiyatroda dinlenme yeri.

FUJER: Eğrelti otu,aşk merdiveni.

FUL: Güzel kokulu beyaz çiçekler açan ağaççık.

FUL: Küçük taneli bakla türü.

FUL:  Bütün, Tam, Eksiksiz, Kül.

FULE: Adım aralığı. 

FULE:  Adım aralığı.

FULMAR: Martıya benzer bir deniz kuşu.

FUNDAMENTALİZM: Kökten dincilik. 

FURGON: Ek vagon.

FURGON:  Trenlere eklenen vagon.

FUŞYA: Canlı,parlak ve koyu pembe renk.

FUTA: Bir tür filika.

FUTA: Dar,uzun ve hafif bir yarış kayığı,kik.

FUTA: İpekli peştamal.

FUTA: Karadeniz yöresinde kadınların kullandığı iki renk üzerine çubuklu pamuklu peştamal.

FUTBOL: Ayak topu. 

FÜG: Çok sesli müzikte bir beste.

FÜME: Duman rengi. 

FÜME: Dumanda kurutulmuş et,balık veya peynir.

FÜRU:  Bir atadan gelen çocuk ve torunlar. / İkinci derecede olan, Tali.

FÜTÜRİZM: Gelecekçilik.

FÜZEN: Kömür kalem.

FÜZEN: Kömür kalemle yapılmış resim.

FÜZEN: Resim çizmekte kullanılan,taflan çubuklarından yapılan kalem.

FÜZEN:  Taftan çubuğundan kömür kalem.

FÜZYON: Nükleer birleşme.

FÜZYON:  Birleşme, Kaynaşma.

GABARİ: Bazı eşyaya verilmesi gereken boyutları,yan görüşü çizmeye,hazırlamaya yada denetlemeye yarayan örnek.

Tuesday, August 14, 2012

Ian Anderson (IA Guitars) Özel Röportajı (2011)











Merhabalar Ian. Sound Dergisi Gitarizm Köşesine hoş geldin. Aslında tam bir klişedir ama sormak zorundayım :) Öncelikle seni tanıyarak başlayalım mı?






Merhaba Barış. Çok teşekkürler. Bu röportaj benim için de bir zevk. Türkiye’den birçok arkadaşım var ve Türkiye’deki müzikseverlere kendimi tanıtabilme imkanı verdiğin için de ayrıca teşekkürler. Öncelikle ve en önemlisi ben bir müzik hayranıyım. 70 ve 80’lerin klasik rock müziğini, Led Zeppelin, Hendrix, Cream, AC/DC ve biraz da Van Halen, Malmsteen, Randy Roads gibi adamları… dinleyerek büyüdüm. Daha sonraları ise bu müziklerle bluesu keşfettim. Bu işe yol açan şey ise bir arkadaşımın beni Stevie Ray Vaughan konserine götürmesi oldu. 1984 filandı. İlk sıradaki yerimi aldım ve sonrasında hayatım tamamıyla değişti. SRV’den de John Mayall&The Bluesbreakers ve Robert Johnson’lara ulaştım. Oradan da alternatif, caz, klasik metal ve içinde gitar olan hemen her şeye…









Adamımız bu işte!






Peki gitar yapımcısı olmanın arkasındaki hikaye nasıldır?






Gitar çalmaya başladığımdan beridir gitar tamiri yapıyorum denebilir. 14 yaşında para biriktirerek ilk gitarımı aldım. Van Halen’ın gitarından esinlenerek yapılmış bir Kramer idi. Alıp hemen eve koştum ve dakikalarca hayran hayran izledim. Gözüme çok basit bir makine gibi göründü ve bunun gibi bir şey yapmanın, onu çalmaktan daha kolay olacağını düşündüm. Böylelikle neyin nasıl çalıştığını görmek için onu söktüm. Düzgünce geri topladıktan sonra nasıl çalacağımı öğrenmeye de başladım. Arkadaşlarımın ve çevremdeki bazı kişilerin gitarlarını tamir etmek, modlamak ve gitar parçaları yapmakla geçen birkaç yılın ardından, yaptığım bir gitarı boyatmak için birisini ararken Scott Lentz ile tanıştım. Maun gövdeli, lacewood kapaklı, floyd rose’lu solak bir strat gövdesiydi. 90 başları filandı. Ona bir sonraki projem için bir sap yaptırmak istediğimi söyledim, ancak o “kendin halledebilirsin” dedi.  İşte o an gerçek bir dönüm noktasıydı. Sonrasında yaklaşık altı veya sekiz yıl boyunca strat ve Les Paul türü cihazlar yaptım. O daima büyük bir esin kaynağı ve yardımcıydı. O günlerde tüm gitarlarımın boya işlerini o yapardı. Ta ki bir gün “kendi gitarlarını kendin boya” diyene kadar :)










En büyük dönüm noktalarından birisi de 1990’da günlük işimden ayrılıp, bir meslek okuluna makine işletmenliği öğrenmek için kaydolmamdır. Orada, okulun CNC yazılımı ve cihazlarıyla, sonrasında ödül kazandığım bir gitar yaptım. Sertifikalarımı aldıktan sonra Taylor Gitarlarında işe girdim. Bu arada hem kendi atölyemde, hem de kısmi zamanlı olarak Scott (Lentz)’in yanında gitar yapmaya devam ediyordum. Nihayetinde 2005 gibi resmi olarak “Ian Anderson Gitarları” adlı firmamı kurup “Standart” adlı modelimi sundum.









Ian Anderson tarafından yapılan ilk "Standart"






Scott Lentz sana bir gitar yapımcısı, tamircisi veya lütiye olarak neler kazandırdı? Senin ve işlerin üzerindeki etkisi ne kadar derin?






Scott, üzerimde bir yapımcı olarak çok büyük etki sahibidir. Ondan öğrendiğim en büyük ve en önemli şey ise sabır oldu. Aslında iyi bir gitar yapmak hakkında bilmen gereken şeyin, bir gitarı iyi yapmak olduğunu her zaman biliyordum.  Ancak atölyesine tamir, boya değişimi, modifikasyon ve restorasyonlar için gelen sayısız vintaj gitar için şanslı hissediyorum kendimi. Daha başka nerede 50’lerden bir Les Paul’ü parçalarına ayırabilir, blackguard Tele veya 50 ortalarından bir Stratı en ince noktasına kadar inceleyebilir ki insan? Scott, gitar yapımcıları ortamı denebilecek alemde onlarca yıldır bulunan bir adam ve 50’lerde Fender veya Rickenbacker için çalışan bir çok kişiyi de iyi tanır. Beraber çalışırken eski günlerden sayısız hikayeler, hatıralar anlatır, pek az kişinin bildiği ipuçlarından ve tekniklerden bahsederdi. Ayrıca John Dopera ve Grover Jackson gibi insanlarla da tanışıklığı vardır. Tüm bunlara şahitlik etmek ve Güney Kaliforniya gitar yapımcılığı geleneğini taşımak gerçek bir ayrıcalık.






Gerçek bir şans olmuş gerçekten de. Peki sadece iki kelime kullanacağım; “Taylor Gitarları”. Bu konuda neler anlatabilirsin?






Taylor, inanılmaz yetenekli insanlarla dolu harika bir yerdi. Teknolojinin son harikası diyebileceğimiz tesisi ile dünyadaki en iyilerden biridir. Orada gitar yapımı, üretimi, işleme, cihaz ve ekipman kullanımı, tamir ve rötuşları hakkında çok şey öğrendim. Üstelik bunları öğrendiğim adamlar da çok kallâvi adamlardı.













“Standart” adlı modelini nasıl tasarladın? Bugüne kadarki tamir ve restorasyon gibi çalışmalarının da bu tasarım üzerinde etkisi veya rolü oldu mu?






“Standart”, 50’lerin Les Paul’lerinden ilham alınmış bir gitar. Tasarım eski gitarlar üzerinde çalışırken geldi ve onların klâsik hatlarına bir saygı, bir gönderme de içermekte. Kendimi gitardan öteye taşıyıp, zamansız ve klasik bir şey yaratmak istedim. Ayrıca orjinallerinin ruhuna mümkün olduğunca yakın olması da önemliydi.






Standart, ana hat görünümü olarak bir Tele’yi anımsatsa bile, teknik anlamda skala, ağaçlar, yapı gibi unsurlarla ciddi oranda Les Paul yönü olan bir tasarım.  Peki en güçlü yönleri, en önemli avantajları nelerdir bu gitarın?






Standart’ın tasarımındaki anafikir Les Paul etkilenimli ancak ondan çok daha iyi bir ergonomi ve son perdelere ulaşım rahatlığına sahip bir gitar yapmaktı. Bunun için telelerin oranlarını aldım. Ancak üst perdelere ulaşım rahatlığını arttırmak için üst boynuzu biraz daha içe alıp, alt boynuzu da az bir şey değiştirdim. Neticede ise çalımı son derece konforlu bir gitar çıktı ortaya.  Sanırım en büyük avantajı türdeşlerinden (Not: LP türevlerini kast ediyor) çok daha rahat ve ergonomik olması.












Üretim sürecinden IA Standard manzaraları...






Gelelim kullandığın hammaddelere. Projelerin için ağaçları nerelerden ve nasıl temin ediyorsun? Ortaya iyi bir gitar çıkarman için kullanacağın ağaçlar hangi standart özelliklere sahip olmalı?






Kullandığım ağaçlar tüm dünyadan geliyor. Akçaağaç akçaağaç, maun ise maun değil bugünlerde. Coğrafi konum ile birlikte türler de kullandığım ağaçların seçiminde rol oynar. Bunların ötesinde renk, tanecik yapısı, ağırlık ve ağacın temel tonu da önemli. Bazen, bazı müşterilerim daha özel bir görünüşü, rengi veya tane yapısı olan ağaçları isteyebiliyorlar, o durumda da elimden geldiğince istediklerini bulmaya çalışıyorum. Ancak yine de gitarlarımı, tonun en önemli faktör olduğunu aklımda tutarak yaparım.






Bir Ian Anderson Standart gitarı yapmak ne kadar zaman alıyor? Biraz üretim aşamalarından bahsedebilir misin?






Tipik bir Standardı bitirmek aylar alıyor. Boncuk tutkal kullandığımda tam olarak kuruması için bir hafta veya iklime ve ortam kuruluğuna göre biraz daha fazla beklemek durumunda kalıyorum. Nitroselüloz boya uygulama süreci ise havaların durumuna bağlı olarak üç aya kadar çıkabiliyor. Boyanın, parlatma aşaması kıvamına gelmesi için en az bir ay kuruması gerekiyor. Parçalarını ve telleri taktıktan sonra bir süre daha onları atölye içinde asılı bir şekilde bekletmeyi, o bekleyişin ardından ayarlamalarını yapmayı seviyorum. Çağdaş poliüretan boyaları ve yapıştırıcıları kullandığımda ise istersem tüm süreci iki haftada bitirebiliyorum. Bu gitarlar ne seri üretime uygun, ne de korkaklar için…









A’La Turca Burst uygulama süreçlerinden...






Müşterilerin için ne tür manyetikler sunuyorsun? Manyetikleri de sen mi sarıyorsun?






Manyetikler müşterilere bağlı. Sıklıkla onların getirdiği manyetikleri de kullanabiliyorum. Bu güne kadar sıklıkla Wolfetone manyetiklerini de kullandım. Bugünlerde ise kendi manyetiklerimi yapıyorum. Bir gitar yapımcısı olarak daima daha fazla kontrol peşindeyim ve sanırım bu sarım işlerine bulaşmamın nedeni de bu oldu.






En sevdiğin gitar yapımcılarını sorsam bana hangi adları verebilirsin?






En sevdiğim çağdaş gitar yapımcıları Scott Lentz, Max, Michael Stevens, Saul Koll, Tom Ribbecke. Eskilerden ise Gibson, Fender ve National.

















Nitroselüloz boyalar sıklıkla uygulandığı ağaçların zaman içinde kurumasına devam etmesi ve diğer plastik boyalara göreceli olarak daha az titreşim sönümleyen yapısı gibi özellikleriyle bilinirler. Fakat bu konuda bazı insanlar hemfikir değil ve onlara göre bu iki parametre hikâye. Sen de gitarlarında yoğunlukla nitro cilalar kullanıyorsun. Nitroselüloz laklar ve onların bu özellikleri konusundaki düşüncelerin neler?






Nitroselüloz lakları ton için kullanmıyorum. Bence bu sonradan oluşmuş bir düşünce. Eşit şekilde ince olarak uygulanmış çağdaş cilâların da gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Aslında üretan cilalı birkaç gitar yaptım ve çok iyi soundları vardı. Ben nitro lakları organik kaliteleri yüzünden seviyorum. Boya katlarını birbirleri içine yedirebiliyorum ve böylelikle renkler birbirleri içine geçiyor/akıyor. Böylelikle çok farklı bir görünüm elde edilebiliyor ve zaman içinde daha da özel bir câzibe kazanıyor.










































Strat/Tele türündeki veya Standart modelin gibi projelerin için hangi tip akord burgularını, neden tercih ediyorsun? Sperzel veya Grover gibi ağır, mühürlü ve/veya kilitli modelleri mi yoksa Kluson veya Gotoh Vintage modelleri gibi çok daha hafif eski usul olanları mı?






Vintaj tadı ve çok daha hafif olduklarından eski tip Kluson türündeki modelleri tercih ediyorum. Soundları çok iyi ve ayrıca kazara sap kafasının kırılma şansını da azaltıyor. Hipshot ve Sperzel gibi çağdaş modellerin ise mekanik performanslarını çok seviyorum. Ayrıca daha çağdaş bir imaj kazandırabilmeleri de cabası.

















Peki ya köprüler? Gördüğüm kadarıyla en sık kullandığın köprüler, “wraparound” türdeki modeller. Hangi marka ve malzemeden yapılan köprüleri tercih ediyorsun?






Scott Lentz, farklı köprü marka, model ve malzemeler üzerine, bana da fikir veren çok sayıda deneyler yaptı. Pigtail Music’den (Not:bu tür köprüler içinde en iyisi, denediğim kadarıyla, bu markadır. Gerçi denemediğim bir iki marka daha var o kıymette) Steve ile iyi arkadaş ve onlar köprü ve saddle üretiminde çok çeşitli malzemeler kullanıyorlar. Standart Modellerimde çinkodan alüminyuma kadar her biri farklı tonal tepkiler veren çeşitli malzemeleri denedim. Bir opsiyon olarak ABR1’in de ton üzerinde etkisi var. Callaham, örneğin, çok kaliteli bir çelikten ABR1 köprüleri yapıyor ki duyduğuma göre çok iyi bir soundu var. Kendi favorim Pigtail’in ürettiği ise entonasyon ayarı yapılabilen “wraparound” köprüleri. Ayrıca Tone Pros’un çelik çapaları da çok sağlam…






Tecrübeli bir gitar yapımcısı olarak fikrini almak istiyorum. Gitar temizlik ürünleri konusunda da çok çeşitli fikir ayrılıkları olabiliyor. Sana göre gülağacı ve abanoz tuşeleri temizlemek, yağlamak için en uygun yağ hangisidir? Mineral yağları, bebek yağı (sıvı vazelin) gibi yağların veya limon gibi doğal bitkisel yağların kullanımı konusunda ne düşünüyorsun?






Tuşelerin ve diğer cilasız sert ağaçların temizliği ve bakımı için benim önerim, Taylor fabrikasında da kullandığımız şey bore yağıdır (Not:Bu yağı Türkiye'de klarnet temizliği için sıklıkla kullanırlar, klarnet satan yerlerden araştırabilirsiniz). Bore yağı ahşap üflemeli çalgıların bakımı için kullanılan bir yağdır. Gitar için kullanılan bazı yağlar, katkı olarak poliüretan içerir. Bazıları ise zamanla bozularak gitarınızın ölü balık gibi kokmasına neden olur. Bazıları ise ahşabı yapışkan hissiyatlı hale getirir. Roche Thomas ise, benim tercih ettiğim marka.






Ihlamur hakkındaki düşünce ve deneyimlerini öğrenebilir miyim? Özellikle "Tilia Americana" hakkında. Birçok firma bu ağaçları, nispeten daha düşük ücretli modellerinde kullandığından dolayı, bir kısım insan bu gitarın kötü ağaçlar olduklarını düşünüyor ki bana göre doğru yerde kullanıldıklarında çok iyi bir tercih olabiliyorlar.






Ben ıhlamuru severim ve geçmişte de kullandım çeşitli kereler. Sadece yumuşak bir ağaç olduğundan polyester gibi sert bir reçine ile kaplanarak sert bir dış kabuk oluşturmak lazım geliyor. Geleneksel tip gitarlarda kullanmıyorum aslında. Ancak yinede denemeler yapmaya değer bir ağaç bence de…









Çeşitli IA Standard Örnekleri...






Bu soru için herkesin farklı yanıtları olacaktır ve ben senin cevabını merak ediyorum; senin için “iyi bir elektrogitar” ne demektir? İyi bir gitardan ne gibi beklentilerin vardır?






İyi bir elektrogitar, öncelikle iyi bir tona sahip olmalı. Sonrasında ise iyi bir hissiyatı ve çekiciliği. Zamansız görünümlü, klasik bir şey olmalı. A, elbette çok iyi yapılmış olmalı. Ağaçtan renklerine, tonundan hissiyatına kadar her şeyi ile bir uyum içinde olması da önemli bana göre.






Günümüzün uzak doğu üretimi gitarları konusunda ne düşünüyorsun? Kore, Çin ve Endonezya cidden muazzam sayılarda gitarlar üretiyorlar. Sadece Kore’deki iki ana üreticinin fabrikalarında (Cort ve Samick) bile günde ortalama 4000’in üzerinde gitar üretiliyor ki bu hesaba ufak fabrikalar, yan sanayi vs. dahil değil. Bu gitarları nasıl değerlendiriyorsun?






Açıkçası çok dikkat etmiyorum bu tür gitarlara. Gerçekten de neler döndüğünü bilmiyorum. Tek bildiğim şey, şu an kesinlikle 20 yıl öncesinden çok daha iyi gibi göründükleri.






Elektrogitarın geleceği konusunda neler öngörüyorsun? Bilirsin, gelecek birçok gelişim getiriyor, otomatik akord yapan sistemler, karbon fiber gövdeler… Diğer yandan reddedilemez bir grup var ki eski usul alet edevatları arzulayan…









Ian'ın atölyesinden kesitler...






Gelecek çalgılara daima yeni teknolojiler ve yenilikler getirecek ki bunlar çok ilginç ve eğlenceli olabilir. Gitaristleri cezp edecek şeyler iyidir. Bununla birlikte bazılarımız hala antika tipteki gitarlara bağlı kalacak. Geleneksel yöntemler ve malzemelerden yapılan zamansız ve klasikleşmiş gitarlar daima varlıklarını sürdürecekler ve insanlar tarafından arzulanacaklar. Zaman bunun kanıtladı.






Günümüzde çok popülerlik kazanmış bir diğer gitar akımı ise eskitilmiş/yaşlandırılmış gitarlar. Sence neden insanlar çok seviyorlar bu tür gitarları?






Eskitilmiş gitarlar insanlara tedarik edilmesi çok zor ve çok pahalı olan, gerçek bir şeyin replikasını sunuyor. Herkes bu sihrin bir parçasını yakalamak istiyor.  Ben biraz karasızım bu konuda. Evet, eğlenceli olabilir lakin kendi gitarlarımda, çalmaktan gerçekleşen dürüst aşınma izlerini tercih ederim.









Demir Uyar'ın Muhteşem Standard'ı...






Türkiye’den bir müşterin, Demir Uyar için çok muhteşem bir gitar yaptın.  Tüm süreç hakkında biraz özet bilgi verebilir misin? Ağaç seçimi, temel tasarım, donanımın seçimi ve yapılma süreci vs.






Elbette. Demir harika bir arkadaş! Onun için gitar yapmak gerçek bir zevk ve onur. Bana bir gitar yapmam için ulaştı. Gitarlar, ton ve ne istediği & bu istediği tona nasıl ulaşılacağı konusunda çok bilgili biri. Gerçekten çok etkilenmiştim. Ayrıca başka bir arkadaşımla da arkadaş, Can Moray. Benden tam olarak nasıl haberdar oldu bilemiyorum. Aslında bunu ona sorabilirsin de. Neyse, gitarı yapmaya başladık sonrasında. İstediği ağaçları o seçti. Ayrıca bana mutlak bir şekilde göz alıcı bir parça Türk ceviz ağacı parça yolladı. Onun ülkesinden bir parçayı, onun gitarında kullanmak çok havalıydı bence. Hele de böylesine güzel bir parçayı. Daha sonrasında Demir bana Türkiye’nin bazı önemli merkezlerini anlatan fotoğraflı bir kitap gönderdi. Mavi Camiindeki bookmatch edilmiş bir taş örneği bana bookmatch ettiğimiz akçaağaç kapakları anımsattı ve gerçekten muazzamdı.  Ayrıca, Türk cevizini pena muhafazası, sap kafası ve sap çeliği kapağında kullandığım A’La Turca adını verdiğim modelimi yaratan da Demir oldu. Genel anlamda çok iyi bir deneyimdi diyebilirim.









 Anderson'ın Demir'in gitarında kullandığı Türk cevizi
















Yani Türkiye’ye epey aşinasın. Peki daha önce burada bulundun mu? Türkiye’den bildiğin gitaristler, müzisyenler var mı?






Türkiye’ye hiç gitmedim. Demir, bahsettiğim gibi bana bir kitap ve çeşitli Türk müziği CD’leri yolladı ki onları da çok sevdim. Gezmeyi çok severim ve mimarinin ve sanatın büyük bir hayranıyım. Umuyorum bir gün denk görebilirim.






Çok klasik (hatta biraz klişe) bir oyun vardır, bilirsin. Sana bir kelime vereceğim ve aklına gelen ilk şeyi duymak istiyorum. Haydi başlayalım;






Les Paul : “How High the Moon”. Les ve Mary Ford LP’leri ile yardırıyorlar


Stratocaster : 1954 Kaliforniya, country müzik. Bir avuç yerli, yitmiş zamanlarda bir efsane yaratıyorlar.


Futbol : Holiganlar


Lütiyelik : Gitar yapımı ve tamiri


Maun : Çalıştığım muhteşem ağaçların görsel hatıraları ve imgeleri


CNC : Dijital, analoga karşı


Warren Haynes : Allman Bros ve Gov’t Mule’da çalarken gördüğüm anlar. Sıkı çalışmış, muhteşem bir gitarist


Kavak : Strat yapmak için alıp, neticesinde tezgâh yaptığım ağaçlar


Lynyrd Skynyrd : “Biraz Skynyrd çalın dostum”. Bu sıklıkla cover gruplarına söylenen şeydir


Egzotik Ağaçlar : Egzotik gitarlar yapar…


CITES : Hükümet ve bürokrasi


Ağırlık Azaltma Havuzları : Frekans alanında geniş traşlamalar yapar


NAMM : Yeni gitarlar görmek, yeni arkadaşlarla tanışmak ve eğlenmek


Steve Morse : Dreggs


A’La Turca : Dostum Demir ve muhteşem bir gitar


Scott Lentz : Usta


Mineral Lekeleri : Karakter


Humbucker : PAF tonu


Yngwie Malmsteen : Uleash the Fookin’ Fry! Albümü çıktığı hafta sulu kar fırtınası altında 5 mil bisiklet sürerek almıştım. Eve dönüp albümü dinlediğimde, o 13-14 yaşımdaki beni benden almıştı!


Barack Obama : Hiç başlatma şimdi :)


Blues : Herşeyi başlatan…


Aile : Her şeyin olmasına yol açan sevgi ve destek


Crossroads : Robert Johnson yolların birleştiği yerde dikiliyor. Bir gün oraları da görmek istiyorum.


Eric Johnson : Üstün bir zevk ve ton. Muazzam bir gitarist.

















Ben sorularımı tamamladım Ian. Umuyorum sen de hoşlanmışsındır. Tüm ilgin, sorularıma verdiğin içten yanıtlar ve yardımların için çok teşekkür ediyorum. Sound Dergisi okurlarına iletmek istediğin birşeyler varsa, işte şimdi tam yeri ;)






Sound Dergisi ve Gitarizm okurlarına bu röportajı okudukları ve gösterdikleri ilgi için çok teşekkürler ediyorum. Türk kültürüne tanıtılıyor olmak, benim için gerçek bir heyecan. Bunun için gerçekten müteşekkirim. Rock’n Roll’a devam ;)








Sebze Sosu Tarifi













Sebze Sosu


MALZEMELER

1 sogan

1 dis sarimsak

1 havuç

2 kereviz

1 çorba kasigi siviyag

1 çorba kasigi köri

100 gr haslanmis taze fasulye

1/2 çorba kasesi su

2 çorba kasigi limon suyu

1/2 kase süzme yogurt

YAPILIŞI

Sogani ince ince dograyin, sarimsagi ezin. Havucu temizleyip rendeleyin,

kerevizi soyup küçük küpler halinde dograyin. Hazirladiginiz sebzeleri

tencereye alip siviyag ekleyin. Kapagi aralik olarak kisik ateste 10-12

dakika pisirin. Sebzeler suyunu salmaya baslayinca köriyi ilave edip

kokusunu birakmasi için 1-2 dakika bekleyin. Yarim kase su, limon

suyu ve haslanmis fasulyeleri ekleyip tahta kasikla karistirarak 5 dakika

pisirin. Gerekirse bir miktar daha su ekleyin. Hazirladiginiz karisimi blender

veya mikserle pürüzsüz hale gelinceye kadar ezerek çirpin. Yogurdu ekleyin

ve karistirarak krema kivaminda bir sos haline getirin. Kisik ateste 6-7 dakika

kadar pisirin. Tuz, karabiber serpin ve sicak olarak servis yapin.

Thursday, August 9, 2012

Abdullah Çatlı'nın 'sır' albümü




Abdullah Çatlı'nın 'sır' albümü









Albümde Çatlı’nın hayatta iken çekilen son fotoğrafından, İnterpol tarafından aranırken ailesiyle yaptığı Türkiye turuna kadar birçok özel fotoğraf var.



Susurluk skandalının kilit ismi ‘reis’ lakaplı Abdullah Çatlı’nın özel albümü ele geçirildi. Çatlı’nın, 2 yaşında çekildiği ilk fotoğrafından, ilkokul, ortaokul, lise ve ülkücü hareketle tanışıp ‘Reis’ ünvanını aldığı üniversite yıllarından kareler bulunan albümde, eşi ve kızları Gökcen ve Selcen ile birlikte çekilmiş çok sayıda fotoğrafta bulunuyor. Fotoğrafların çekildikleri yerler Abdullah Çatlı’nın hakkındaki yakalama emri ve mahkumiyet kararı olmasına rağmen Türkiye’de rahatça dolaşabildiğini ortaya koyuyor.

‘BAZILARINI BEN BİLE İLK KEZ GÖRDÜM’

Çatlı albümü, kızı Gökçen Çatlı ve kardeşi Zeki Çatlı’yı da şaşırttı. Çatlı’nın özel albümündeki her fotoğrafın hiyakesini tek tek star’a anlatan kardeşi Zeki Çatlı, bazı fotoğrafları kendisinin de ilk kez gördüğünü söylerken duygusal anlar yaşadı. Özellikle 9 yaşında iken abisi ile çektirdikleri fotoğraf Zeki Çatlı’nın gözlerini yaşarttı.

BABAMLA TÜRKİYE’Yİ KARIŞ KARIŞ GEZDİK

Abdullah Çatlı’nın kızı Gökçen Çatlı da babasının ortaya çıkan aile fotoğrafarını görünce çok duygulandı. Albümdeki her karede yıllar öncesine giden Çatlı, babası hayattayken hep ailecek gezdiklerini, Türkiye’de gezilmedik, görülmedik yer bırakmadıklarını söyledi.

‘BU RESMİ KAVUŞUNCAYA KADAR SAKLA’

Albümündeki her kareyi en ince ayrıntısına kadar anlatan Gökçen Çatlı, en çok hapiste yatan babasına yazdığı mektubu görünce duygulandı. “Biz o zaman Selcan ile Victor Hugo İlkokulu’nda okuyorduk. Birlikte çektirdiğimiz fotoğrafın arkasına ‘Baba bu resmi kavuşuncaya sakla’ demiştik. Sonradan gördük ki, babam hakikatten o fotoğrafı hep saklamış” dedi.

Kazadan 2 yıl önce Gökçen’le

Abdullah Çatlı, Florya’daki evinde kızı Gökçen Çatlı’yla Susurluk kazasından iki yıl önce objektife böyle gülümsedi. Kaçak bulunduğu yurt dışından 1991’de yurda girdikten sonra Abdullah Çatlı yaşamını yitirene kadar bu evde Mehmet Özbay sahte kimliğiyle yaşadı.

Kardeş Zeki Çatlı anlattı

Zeki Çatlı, ağabeyi Abdullah Çatlı ile birlikte 9 yaşında iken çekildiği fotoğrafını görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Çatlı’nın ilk fotoğrafı 2 yaşında iken Nevşehir’de bir fotoğraf stüdyosunda çekilmiş.

Her yerde aranırken ülke turu yaptı

12 Eylül darbesinin hemen ardından tüm arkadaşlarının yurt dışına çıkmasını sağladıktan sonra ağabeyi Abdullah Çatlı’nın Göztepe Ethem Efendi Caddesi’ndeki bir evde saklandığını aktaran Zeki Çatlı, ağabeyinin yurtdışına çıkmadan bir gün önce anne ve babası ile vedalaştığını ve fotoğraf çektirdiğini söyledi. Albüme göre Çatlı, dünya çapında interpol kararıyla aranırken gizlice Türkiye’ye girdiği 1991’den sonra eşi Meral, kızları Gökçen ve Selcen ile birlikte Türkiye turu atmış. Zeki Çatlı, ağabeyinin “Eşim ve çocuklarım benim yüzümden çok çektiler. Artık bir dediklerini iki etmeyeceğim” diyerek kendisini ailesine adadığını anlattı.

‘REİS’ ÇATLI

Üniversiteyi kazanarak Nevşehir’den Ankara’ya gelen ve bir anda ülkücü camia içerisinde kendine özel bir yer edinen Çatlı, kaldığı Site Öğrenci Yurdu’nu ülkücülerin özerk bölgesi haline getirdi. O dönemin hızlı ülkücülerinden ‘Yanta’ lakaplı arkadaşıyla birlikte fakülte de sol görüşlü öğrenciler üzerinde etkili oluyorlardı.

Çatlılar’ın ilk heyecanları

Çatlı, liseyi bitirir bitirmez 1974’te Nevşehir Büyük Sinema Salonu’ndaki düğünle Meral Çatlı ile hayatını birleştirdi. Evlendikten kısa süre sonra okumak için eşini bırakıp Ankara’ya giden Çatlı, bir kızı olduğunu telgrafla öğrendi. Apar topar Nevşehir’e koşan Çatlı, henüz iki günlük kızı Gökçen ile fotoğraf çekildi.

Kaçak Çatlı Fransa’da hangi işleri yaptı

Çatlı, Cezaevi müdürünün, ‘Burdan kuş uçmadı, kervan geçmedi. Kaçmayı aklından çıkar’ demesinden bir yıl sonra İsviçre’deki Zog Cezaevi’nden kaçtı. Çatlı’yı Ayçiçeği tarlasında kızları ile birlikte gösteren fotoğrafın Fransa’da çekildiğini söyleyen kardeş Çatlı, “Kimse bilmez ama orda abim, pamuk tarlalarında ırgatlık yaptı, su depolarını yıkayarak geçimin sağladı” dedi.